Eski zamanlarda bilgiye ulaşmak daha zordu, bilgi kıymetliydi. Bilgiye ulaşmak, ilim elde etmek için bazen günlerce, bazen de aylarca süren yolculuklar yapılırdı. İlim tahsili zor olunca toplumda ve ilim camiasında ilmin ve ilim adamlarının çok fazla kıymeti, önemi olurdu. İlmin izzeti, şerefi olurdu.
Bilen, bilmek isteyen ve bilinmek istenen şey haysiyetli olurdu.
Günümüzde popüler kültür ve tüketim ekonomisi her şeyimizi kontrol altına aldı.
O kadar yozlaştık ki;
Sadece şiirler ve ekmekler bozulmadı.
Doktor bozuldu, hasta bozuldu.
Polis bozuldu, suçlu bozuldu.
Amir bozuldu, memur bozuldu.
Suçlu bozuldu, masum bozuldu.
Herkes bozuldu!
Ana, baba evlat bozuldu.
Bozulduk!
Bilgiye erişim ve bunca yazılan kitap bizi erdeme, şerefe, izzete götürmedi. İlim arttıkça kirlendi, ilim arttıkça şekli değişti, ilmin içi boşaltıldı.
O kadar çok bildiğimiz ve sürekli öğrendiğimiz halde cehaletimiz tavan yaptı.!
Bilgiye çabucak ulaştığımız başka bir mecrayı, sosyal medyayı irdeleyelim birazda.
Mesela 15 yaşında bir velet sırf kafası estiği için, canı öyle istediği için ömrünü ilme vermiş bir yazarı, düşünürü aşağılayabiliyor. Bu velete bir arif kişiye ulaşma imkanıyla birlikte hakaret etme imkanı da verildi aslında. Sınırsız bilgi özgürlüğü veya birilerinin birilerine sınırsızca ulaşabiliyor olması sövme hakkını da verdi yeni yetmelere.
Veya fitne peşinde bir münafık, sırf fitne çıkarmak adına yalan yanlış bir şeyler paylaşıyor, koca koca adamlar inanıp etkisine giriyor.
YouTube dediğimiz ortamda çok küçük yaşlarda birinin yayınladığı videoyu izleyen 40 yaşındaki adam, videonun yayınlanmış olmasını bir doğruluk ölçüsü kabul ederek, videonun gerçekliğinden zerrece kuşku duymuyor, inanıyor ve etrafını da inandırmak istiyor.
Halbuki isteyen herkes orda hiçbir denetimden geçmeden istediği videoyu yayınlayıp bir kitleye ulaşabiliyor. (Mesela bazıları uzaylıların reptilian isimli bir ırkının aramızda yaşadığına bile inanıyor, şahidim buna)
Birde sosyal medyanın sahte kişilikleri var. Hiçbir çapı olmayan adamlar, bazı internet hileleriyle yüzbinlerce kişi tarafından takip ediliyor gibi gösteriliyor bize, veya hakikaten bizler içi boş adamları takip ediyoruz. Peki bir insanın çok takipçisi olması bir doğruluk ölçüsü müdür?
Yaşasaydı Ebu Cehil’in bile takipçileri olurdu değil mi Facebook vs gibi yerlerde?
Günümüzde Bilgi-nin anlamı değişti, Bilgin-in anlamı da çok değişti. Talep eden bozuldu, öğreten bozuldu.
İlim kurumları da bozuldu.
Öğrencisiyle aşk yaşayan akademisyenler türedi, Hocasına aşık öğrenciler türedi.
İlmin kendini bilmek olduğunu anlatan alimlere değil, sadece kariyer, para ve gösteriş için ilim öğrenen zalimlere dönüştük.
İlim kirliyse şayet, biz kirlettik.
Bilgi kirlendi.
Bilgin kirlendi.
Sırada ne var?
Tunar Çalışkan.
Anadoluhaberim.com